İstanbul’daki evler için kritik çağrı: Birleşin ve güçlendirin

“`html

Marmara Denizi’nde Deprem: İstanbul’un Güvenlik Endişeleri Gündemde

23 Nisan tarihinde Marmara Denizi’nin Silivri açıklarında meydana gelen 6,2 büyüklüğündeki deprem, İstanbul’un deprem gerçeğini bir kez daha gözler önüne sererken, kentin yapı güvenliği konusunu da gündeme taşıdı.

Yapı stokunun depreme dayanıklı hale getirilmesi için kentsel dönüşüm projeleri kadar güçlendirme çalışmalarının da büyük bir rol oynadığına dikkat çekiliyor.

DEGÜDER Başkan Yardımcısı Özlem İmren, Silivri merkezli depremin şiddetinin çok yüksek olmadığını, ancak deprem gerçeğini unutmamak açısından önemli bir hatırlatıcı olduğunu vurguladı.

Yer bilimcilerin, “Gelecek depremlerin büyük olmayabileceği” yönündeki açıklamalarının umut verici olduğunu dile getiren İmren, Türkiye’nin büyük bir kısmının fay hatları üzerinde bulunduğuna dikkat çekerek, her daim depreme dayanıklı yapı üretimi konusunda hazırlıklı olmamız gerektiğinin altını çizdi.

İstanbul’da güçlendirme veya yenileme ihtiyacı duyan çok sayıda bina bulunduğunu belirten İmren, konutların güvenliği için ciddi bir çalışma yapılması gerektiğini ifade etti.

Güçlendirme Sürecinde Beklentiler Düşük

Güçlendirme işlemlerinin sanayi binaları ve fabrikalarda daha fazla kabul gördüğünü belirten İmren, konutlarda istenen seviyeye gelinemediğini ifade etti:

“Maalesef konutlarda güçlendirme ile ilgili durum arzu ettiğimiz seviyede değil. Başlangıç aşamasındayız. Bu alanda yoğunlaşmamız gereken konu konut güçlendirmesi. Bu süreç, bürokrasi ve konut sahiplerinin ‘Güçlendirme nedir?’ anlayışı açısından bir çözüm süreci gerektiriyor. Kanun yapıcıların da bu konuda önemli adımlar atması gerekiyor. Ayrıca, konut sahiplerine güçlendirmenin, yeni bir binanın inşası kadar ciddi bir mühendislik disiplini olduğunu anlatarak bu sürece dahil etmeleri gerekiyor.”

İmren, yeni binalar projelendirirken “can kaybı yaşanmaması” hedefinde olduklarını belirtirken, aynı hedefin güçlendirme süreçlerinde de geçerli olduğunu vurguladı. “Güçlendirme, sıradan bir yamanın ötesinde, binanın sıfır bina performansına ulaşmasını sağlamak için yapılmış önemli müdahalelerdir.” dedi.

İmar Kanunu gereğince yenilenemeyen bina stokunun oldukça fazla olduğunu ifade eden İmren, müteahhitlerin çeşitli nedenlerden seyrek ilgi gösterdiği bu binalarda, güçlendirme dışında başka bir çıkar yolun görünmediğini belirtti.

Konut Sahiplerinin İş Birliği Şart

Güçlendirme yapılması zor olan binaların çoğunun tespit edildiğini belirten İmren, bu binaların malzeme ömrünü tamamladığını, dolayısıyla kolon kaldırma operasyonları gibi deformasyonların risk taşıdığına dikkat çekti. Bu tür binaların dışında kalan diğer yapıların güçlendirilmesinin mümkün olduğunu vurguladı.

Eğer bir yapının yıkılıp yeniden yapılması mümkün değilse, güçlendirme işleminin hayata geçirilmesi gerektiğine dikkat çeken İmren, “Bu noktada konut sahiplerinin ortak bir karar alması elzem. Performans analizi yapıldıktan sonra gerekli adımlar atılmalı.” diye ekledi.

İmren, binaların performans testlerinin, 2018 yönetmeliklerine uygun şekilde uygulandığını belirterek, 2000 öncesi inşa edilen yapıların güvenli kabul edilmesinin scientifical açıdan doğru olmadığına vurgu yaptı.

Yeni Güçlendirme Malzemeleri Türkiye’de Üretime Geçti

Son 2,5 yıl içerisinde güçlendirme konusundaki ürün yelpazesinin genişlediğini belirten İmren, “6 Şubat 2023’teki depremin ardından uluslararası güçlendirme malzemeleri ile tanıştık ve bunların bazılarını Türkiye’de üretmeye başladık.” diyerek sektördeki gelişmelere dikkat çekti.

İmren, sektörün geliştirilmesi adına yüksek çaba harcandığını ifade ederek, “Güçlendirme süreci hala belirsizliklerle dolu. Dolayısıyla, bu konuda bilimsel bir destek sağlamayı arzuluyoruz. Global düzeyde kullanılan malzemelerin halkımızın ve sektörümüzün faydalanabilmesi için elimizden geleni yapıyoruz.” dedi.

Kamu Otoritesine Güçlendirme Finansmanı Çağrısı

Güçlendirme işleminin maliyetinin, yeni yapı inşa etme maliyetinin %30-40’ına kadar kabul edilebilir olduğunu ifade eden İmren, sıfır maliyetlerde müteahhitlerin masrafları üstlendiğini fakat güçlendirme durumunda finansal yükün konut sahiplerine bindiğini belirtti.

İmren, “Bu noktada kamu otoritesi devreye girmeli. Kentsel dönüşümde nasıl destek sağlanıyorsa, güçlendirme süreçlerinde de benzer önlemler alınmalı. Şu anda bu zincirde boşluklar var. Güçlendirmek için yola çıkacak olanlar, finansman desteği almadıkları sürece bu süreçte ilerleyemezler.” dedi.

İmren, konut sahiplerinin bu konuda üstlerine düşen görevi yerine getireceğini ancak finansmanın sağlanmasının mutlaka kamu kaynaklarından gelmesi gerektiğini ifade etti.

Güçlendirme ve yeni nesil malzemelerle yapıları depreme dayanıklı hale getirmek için farkındalık yaratmaya devam ettiklerini de ekledi.

“`

Related Posts

Duvar saati durunca

Hacı Dayı ile Hacı Teyzenin evlerindeki duvar saati günün birinde tık demiş, durmuş. Birkaç gün sonra oğulları eve geldiğinde saatin çalışmadığını fark etmiş. “Buna bir kalem pil alıp taksaydınız ya” deyince, iki tonton “Aah, ah” ile başlayan bir cümleyi ayna anda söylemişler. Biri “Yavrum, pil aldık ama…” demiş, sözü diğeri tamamlamış: “…takmasını bir türlü denk getiremiyoruz ki.” Oğul, pili yerine oturtamadıklarını zannetmiş. “Zor değil ki basit bir şey.” “Evladım, görüyorsun saat dördü altı geçe

Paşa torunu emekli maaşını övdü

Türkiye’de her 4 emekliden birisi 15 bin lira aylıkla geçinmek zorunda kalırken AKP’li vekil Cevahir Asuman Yazmacı, Türkiye’nin emeklilik sistemini öve öve bitiremedi. Yazmacı birçok ülkenin Türkiye’nin sistemini örnek aldığını belirtti.

Antalya 18 milyon turist hedefine emin adımlarla ilerliyor

1 Ocak-7 Mayıs döneminde 2 milyon 300 bin turisti ağırlayan Antalya, bu yıl için belirlenen 18 milyon yabancı turist hedefine emin adımlarla ilerliyor.

Pakistan ezberleri bozar. Hindistan savaşı kaybeder. Babür’ün dönüşünü izleriz. Bin yıllık tarih bugüne gelir, Güney Asya’da harita değişir. Belki de zamanı gelmiştir!

Hindistan’ın önceki gece Pakistan topraklarına füze ve savaş uçakları ile saldırı başlatması, Güney Asya’yı bir anda hareketlendirdi. Haftalardır devam eden gerilim ve savaş açıklamaları, Hindistan’ın Pakistan’a 24 hava ve füze saldırısı il e gerçeğe döndü. Yıllardır Ortadoğu’da devam eden savaşlar Güney Asya’ya mı taşınıyor du? İki ülke topyekûn savaşa girerse bölge ülkeleri ne yapacaktı? Çin’in, Rusya’nın tavrı ne olacaktı? Orta Asya Türk Cumhuriyetleri, İran ve Afganistan ne yapacaktı? Bangladeş

Avrupa borsaları pozitif seyrediyor

Avrupa borsaları pozitif seyrediyor

Slovenya sanayisinde alarm zilleri çalıyor

Slovenya’da sanayi üretimi 2025 yılının Mart ayında bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 1,9 azaldı. Bu, Şubat ayında revize edilerek yüzde 2,8 olarak açıklanan düşüşün ardından ikinci ardışık aylık gerileme oldu. Aylık bazda ise üretim yüzde 1 …

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir